12. Sınıf Öğrencilerin 2018 YGS-LYS' ye Hazırlanırken Cevaplaması Gereken Sorular

           Bu yazımda 2018  Ygs-Lys' ye hazırlanan 12. sınıf öğrencilerin, sınava hazırlanırken cevaplaması

gereken soruları sıralayacağım. Neden sadece soru diye merak edenler olacaktır mutlaka. Soru sormamın sebebi, öğrencilerimizin çoğu sınava hazırlık sürecinde bazı şeylerin farkına varıyorlar. Yani aralık ayı geliyor, nasıl çalışması gerektiğini ya da motivasyonunu nasıl ayarlaması gerektiğini ya yeni öğreniyor ya da öğrenmesi gerektiğinin farkına varıyor. Bunun için öğrencinin kendine bir takım sorular sorması ve bunları cevaplaması uygun olacak diye düşünüyorum. İşte o sorular;

1.  2018 Haziran ayına kadar sistemli, programlı ve motivasyonlu gidebilecek misin?
2. Bu sınav yolculuğunda seni neler bekliyor biliyor musun?
3. Motivasyon kaynakların neler? Motivasyonunu düşüren etkenler neler? Bunları belirledin mi?
4. Hedefin mantıklı ve ulaşılabilir bir hedef mi yoksa sadece heves mi? İki soru yapamayınca hedef mi küçülteceksin?
5. Hedefini oluştururken yeteneklerine ve kişisel özelliklerine göre mi belirledin? 
6. Sınavlarda heyecanlanıyor musun? Heyecanlanıyorsan bunu nasıl çözeceksin?
7. Hangi derste zorluk çekiyorsun ve hangi konuların eksik, bunları tamamlamak için ne yapacaksın?
8. Çalışma alışkanlıkların sınav formatına uygun mu? Düzenli mi çalışırsın yoksa kafana göre mi takılırsın? 
9. Planlı-Programlı çalışmayı biliyor musun? Bir program dahilinde çalışabilir misin?
10. Programlamayı kendin mi yaparsın yoksa başkasından mı yardım alırsın?
11. Verimli ders çalışma yöntemlerini biliyor musun? Biliyorsan ne kadarını uyguluyorsun?
12. Sınavlara hazırlanan çoğu öğrenci gibi derslere bakış açın duygusal durumuna göre değişecek mi? Ben bu dersi sevmiyorum deyip çalışmamazlık yapar mısın?
13. Ders çalışmaya tam anlamıyla ne zaman başlayacaksın ve bunu devam ettireceksin?
14. Erteleme alışkanlığın var mı? Ne zamana kadar ertelemeye devam edeceksin?
15. Seni hedefin alıkoyacak, cep telefonu,oyun,internet ve arkadaşların gibi etkenlere HAYIR diyebilecek misin? Önceliğin sınavın olacak mı?
16. Ders çalışmaya oturduğunda ''Ders çalışıyormuş'' gibi mi yapacaksın, yoksa gerçekten ders mi çalışacaksın?
17. Test çözme tekniklerini biliyor musun? 
18. Sınav anında nasıl bir strateji uygulayacaksın? Sınav psikolojini biliyor musun?
19. Dikkat ve odaklanma konusunda sorunların var mı? Var sa bunları nasıl çözeceksin?
20. Bütün bu soruları samimi bir şekilde cevaplayıp uygulayabilecek misin? Sorumluluk alacak mısın?

       Üstteki sorular daha da çoğaltılabilir. Soruları güzel bir şekilde cevaplayın ve önümüzdeki yılın nasıl geçeceğine ilişkin planlama yapın. Kendinizin çözemediği soru ve sorunlarda mutlaka yardım alın.

Başarılar.

Sınav Anında Kozalak Etkisi

           Sıcak bölgelerde orman yangınlarının yayılmasına ve kontrolden çıkmasına rüzgardan başka bir etken vardır. KOZALAKLAR. Kurumuş kozalaklar, yangın anında el bombası gibi patlarlar. Patlamanın şiddeti ile çevreye yayılırlar. Yani bulundukları konumdan daha uzak yerlere dağılırlar. Yangını kontrolden çıkarırlar.

         Sınav anında öğrencinin bir soruya takılması, dikkatinin dağılması veya yapamadığı sorular karşısında içsel olumsuz düşünceleri, zihninde patlamayı bekleyen olumsuz yorum kozalaklarını patlatır. Patlayıp sıçrayan kozalaklar, öğrencinin geçmiş başarısızlıkları ve gelecek ile ilgili kaygı düşünceleri ile temas kurar.

        Geçmişine doğru patlayan kozalaklar, umutsuzluğa sürükler. '' Zaten ben önceden de başarısız olmuştum, dikkatim dağılmıştı.'' vb. gibi bir sürü düşünce farkında olarak ya da olmayarak bilinç alanına gelir. Motivasyon ve performans düşer.

      Geleceğe doğru patlayan kozalaklar ise kaygıyı artırır. ''Başarısız olursam ailemin yüzüne nasıl bakarım, rezil olurum.'' vb gibi düşüncelerle öğrencinin zihni karışır. Dikkati dağılır. Telaşlanır. Beyni durmuş gibi olur. Hiç bir şey yapamaz.

       Sınav anında kozalakları patlatmamak için, patlatan uyaranlardan bir süreliğine uzaklaşmak gerekiyor. Öncelikle dikkat dağıtan, bir türlü çözülemeyip motivasyonunuzu düşüren soruları bir an önce atlamak olumsuz bağlantıyı kesintiye uğratacaktır.

       O an zihin çok karıştığı için, sıkılmaya ve beyninizin çalışmadığını hissetmeye başlarsınız. Bu durumdan kurtulmanın yolu da, kitapçıktan kafanızı kaldırarak DİYAFRAM NEFESİ alma olacaktır. Diyafram nefesi anlık stresi hızlı bir şekilde azaltan etkili yöntemlerden biridir.

      Kitapçıktan 5-10 saniye kafanızı kaldırırsanız olumsuz uyarana neden olan sorulardan bilinç olrak uzaklaşmış olursunuz. Fiziksel uyaran ortadan kalktığı için zihninizde dolaşan düşünceler de kesintiye uğrayabilir.  

      Sınav anında düşünce yönünü değiştirmek için nefes alma tekniklerinin dışında, o an yapılabilecek başka yöntemlerde vardır. Mesela olumlu bir şeyler hayal etme veya sevdiğiniz bir şarkıyı mırıldanma gibi düşünsel etkinlikler anlık olarak olumsuz düşüncenin yönünü değiştirebilir.

     



     

Ders Çalışırken Öğrencinin Zamanından Çalan Sorunlar

Ders çalışmaya oturmak, bir süre odaklanarak sabit kalmak ve bir şeyler

öğrenmeye çalışmak aslında zor bir iştir. Zamanımızın öğrencilerine daha çok zor gelen bir durumdur. Öğrenci dersin başına oturur ama kafa başka yerdedir ya da dikkatini dağıtacak bir sürü şeyle uğraşabilir. Ders bölününce dikkat ve konsantrasyon dağılır. Bu sefer öğrenci geri dönmekte zorluk çeker. İşte burada devreye ZAMANDAN VE KALİTEDEN ÇALAN etkenler devreye girer. Şimdi bunlardan bahseder;

1. Neye çalışacağına karar verememe: Ders çalışma programı olmayan, ne yapacağını bilmeyen, hangi dersin hangi konusunu ne kadar çalıştığını bilemeyen ya da eksiğini bilmeyen öğrenciler yaşar.
2. Çalışmayı Erteleme: Erteleme davranışı öğrencilerin en çok yaşadıkları sıkıntıları arasındadır. Bir türlü çalışmaya başlayamaz. Zaman daralır. Çalışma kalitesi düşer. Sadece vicdan rahatlatmak için çalışmış olurlar.
3. Cep Telefonu- İnternet: Ders çalışırken öğrencinin yanında telefon veya tablet gibi cihazlar varsa ders çalışma eylemi sürekli kesintiye uğrar. Bir mesaj mesaj sesi çalışma atmosferini kesintiye uğratabilir. Telefon sessizde olsa bile ''acaba birşey yazdılar mı beklentisi'' eli sürekli telefona gitmesine sebep olur. Bu da kaliteyi düşür.
4. Ara Verdikten Sonra Geriye Dönmeme: Çoğu öğrenci ders çalışmaya başlar. Biraz devam eder. Mola vermek ister. Mola verir ama bir türlü geri gelmez. Ya tv ye takılır, ya telefona takılır ya da evdekilerle muhabbete başlar. Haliyle zaman ve kalite sorunu ortaya çıkar. 
5. Arkadaşlara Hayır Diyememe: Planlamayı en çok bozan sebeplerden biridir. Öğrenci derse otursa bile öğrenci bir arkadaşın çağırması ile çalışmaya ara verebilir.
6. Ders Çalışma Ortamında Dikkat Dağıtan Nesneler Olması: Eğer öğrenci ders çalışmaya motivasyonlu oturmazsa ders çalışma kalitesini düşürecek bahanelere daha fazla açıktır. Onun için ders çalışma ortamında öğrencinin dikkatini dağıtacak nesnelerin olmaması gerekir. 

Ders Çalışma Programı Yaparken Nelere Dikkat Etmeli?

            Ders programı yapmak ve uygulamak çoğu öğrencini en büyük sıkıntılarından biridir. Genelde öğrenciler okul hayatlarına plansız ve programsız olarak devam ederler. Sınav yaklaştıkça da program arayışına girerler. 

Aslında program yapması kolaydır. Uygulama ve süreklilik zordur. 

Ders Çalışma Programı Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli? 

1. Program UYGULANABİLİR olmalıdır. Çok fazla ders çalışacağım diye yoğun bir program yapmak bir süre sonra uygulamayı bırakmanıza sebep olabilir.
2. DURUM ANALİZİ YAPILARAK hazırlanan program öğrencinin İHTİYACINI daha çok karşılar.
3. Program yapılırken Günlük, Haftalık ve Aylık Hedefler belirlenmelidir.
   Programın içinde mutlaka geçmiş konular bulundurmalıdır.
4. Program tek yönlü olmamalıdır. Yani bir gün içinde sadece sayısal ya da sadece sözel  dersler olmamalıdır.
5. Program yaparken en önemli noktalardan biri, bir günde hep zorlandığınız dersleri koymayın. Zor-kolay şeklinde yapabilirsiniz.
6. Program esnek olmalıdır. Bazı durumlarda program uygulanmayabilir. değişiklik yapmak gerekebilir. Programın hepsini bozmak yerine bazı yerlerde oynama yapılabilir.
7. Öğrenciler genelde başarısız oldukları derslere daha az vakit ayırırlar. Az vakit ayırdıkları için de genelde başarısız olurlar. Onun için başarısız olunan dersleri ya da konuları programın içinde daha fazla yer ayırmak gerekiyor.
8. Programda her gün tek bir ders değil en az iki ders olmalı.
   Konu konu yapılan programlar her zaman daha verimlidir.Çünkü öğrenci programda ne çalışacağını daha net bilir.
9. Program zamanlamasını iyi yapmak gerekiyor. Fiziksel ve zihinsel olarak en yorgun olduğunuz saatlerde programı uygulamaya kalkmak, programa olan bağlılığınızı azaltır. Bir de en yorgun saatlerde en çok zorlandığınız dersleri çalışırsanız başarılı olma şansınız düşer.
10. Ders çalışırken zaman aralıklarını iyi ayarlamanız gerekiyor. Kendi motivasyon sürenize göre en iyi zamanlamayı siz bilirsiniz. İlla 45 dk. 15 dk. ara şeklinde planlama yapılmasına gerek yok. Önemli olan 20 dakikada çalışsanız 50 dakikada çalışsanız çalıştığınız en iyi verimi almanızdır.
11. Program yaparken devamlılığı ve verimliliği sağlamak için, listeleme çalışmaları yapılmalıdır. Örneğin; Tekrar edilmesi gereken konular, çalışılan konular gibi.
12. Program takip edilmeye müsait olmalıdır. Kafa karıştıran, hangi dersin ya da konunun nerede çalışıldığını belirtmeyen programlar verimsiz olur.

       

Verimli Des Çalışma Yöntemleri- 1

                 Verimli ders çalışma dediğimiz konu aslında kaliteli öğrenmedir. Yani yeni öğrenilen bir konunun uzun süreli belleğe kaydedilip istenilen zaman geri çağırmadır. Kaliteli öğrenmek için de kişinin bazı evreleri yerine getirmesi gerekiyor. Bu evrelerden biri ya da bir kaçı eksik olduğu zaman kaliteli öğrenme gerçekleşmiyor ya da verimli çalışılmış olmuyor. 

Durum ya da İhtiyaç Analizi Yapma:  Eksiğini gediğini bilmeyen öğrenciler, verimli çalışmanın daha başındayken pes etmiş olurlar. Öğrenci ilk önce kendini iyi analiz etmeli, motivasyon yönteminden başlayarak, konu eksiğine kadar nerede ne kadar ihtiyacı var tespit etmelidir. Bunları yaptıktan sonra öğrencinin işi büyük olasılıkla kolaylaşıyor. 

 Ders Derste Öğrenilir Kuralı:  Yeni öğrenilen bir konuyu ilk olarak derste öğrenmek, kendi kendine öğrenmeye çalışmaktan her zaman daha iyidir. Öğretmenin konuyu anlatma tarzı, örneklemeler, ses tonu, şekilli anlatımlar gibi dersin için de kullanılan bir sürü yöntem bilginin hafızada kalıcılığını artır.

Bilgi Tekrar Edilerek Hafızada Sağlamlaştırılır: Bilginin hafızada kalıcılığını artıran en önemli etkenlerden biri tekrar etmedir. Bana göre öğrencilerin derslerinde ya da sınavlarında başarısız olmalarının en büyük sebebi konuları düzenli bir şekilde tekrar etmemeleridir. Tekrar etme duvara çivi çakmaya benzer, nasıl ki çiviyi duvara tekrar eden vuruşlarla duvara çakıp sağlamlaştırıyorsak, öğrendiğimiz bilgiyi de tekrar ederek hafızamızda kalıcı hale getirebiliriz. Öğrencilerimizin çoğu bilgi çivisini   tek bir çekiç darbesi ile hafızalarına kaydetmeye çalışıyorlar. Bir kaç gün sonra o bilgiyi ya da bilgileri unutmaya başlıyorlar.

Programlı Çalışma: Öğrencilerin en çok sıkıntı yaşadıkları alanlardan biri de programsız olmalarıdır. Program deyince çoğu öğrenci kaçar. Program yapsa da uygulama noktasında sorun yaşarlar. Bir daha programın yüzüne bakmazlar. Öğrenciler genelde hazır programları kullanmaya çalışırlar ama bu programlar kendilerine uygun olmadığı için bir süre sonra uygulamayı bırakırlar. Öğrencinin yapısına ve eksiğine uygun bir program öğrencinin çalışma verimini artırır. Programlı çalışma öğrencinin hangi konuyu ne kadar çalıştığını ve ihtiyaçlarının ne kadarını çalıştığını organize eder. 

Zaman Planlaması: Yazılılar ya da sınavlar yakınken panikle ders çalışan öğrenci çoktur. O hafta öğrenci pert olur ama çalıştığından verim alamaz. Bir de buna üzülür. Teknik olarak hata yapmıştır. Sınavlar başlamadan önce çalışmalarını, tekrarlarını, özetlerini zamana yaysa hiç sorun yaşamaz. Güzel bir programla zaman etkin kullanılabilir.

Motivasyon: Öğrencinin motivasyonu yukarıda yazdığımız kuralların kalitesini artırır. Motivasyonu belirleyen bir sürü etmen vardır. Hedef koyma, ne amaç için çalıştığını tanımlama gibi etmenler motivasyon gücünü etkiler. Öğrencinin öğrenme isteği motivasyonu artırır. Zaman zaman motivasyonda düşmeler olabilir. Ama öğrencinin kendini erken toparlaması başarısını artırır. 

   

                        

3 Aşamalı Lys Programı Yapma

LYS çalışmaları başladı. Ygs öncesi Lys çalışmalarına ara verildiği için konular birikti. Lys bilgi

sınavı olmasına karşın uzun konular içeren bir sınav. Bu özelliğinden dolayı programlı gitmekte fayda var. Öğrenciler uygun bir programlama ile Lys' yi iyi bir şekilde çalışabilirler. Bunun için 3 aşamalı program yöntemini öneriyorum.

1.Aşama: Her zamanki bir tane ana programınız olmalı. Bu program genelde haftalık düzenlenir. Konu konu olmasında fayda vardır.
2. Aşama: Ana programa entegre edilen tekrar programı. Konular ilerledikçe önceden öğrenilen konular unutulur. Onun İçin eski konulardan her gün 1-2 konu tekrar edilmelidir.
3. Aşama: Deneme sınavına göre yapılan tekrar programı. Deneme sınavı yapıldıktan sonra yanlış yapılan soruların konularını tekrar etmedir.

Anlaşılacağı üzere programlı olma ve programı tekrar etme üzerine yapılandırma sizi hedefinize yaklaştıracaktır.

Bırakmak Yok Çalışmaya Devam

Ygs geride kaldı. Önünüzde pastanın büyük kısmı olan LYS var. Ygs sonuçlarına baktığımızda puan

düşük gibi gözüküyor ama sıralama değeri yüksek. Öğrenciler ve veliler puanları görünce duygusal davranarak morallerini bozuyorlar. YGS-LYS gibi sıralama sınavları duygusallığı kabul etmez. Teknik düşünmek lazım. LYS deki derslerin katsayıları daha yüksektir. İyi bir programlama ile Sıralama uygun yere çekilebilir. Yani şöyle; öğrenci YGS' de 150 bine girdiyse, bunu LYS'de 30 bine kadar çekebilir. Bu mümkün. İnternette küçük bir aramayla bu sonuçlara ulaşabilirsiniz.
Asıl sınav şimdi başlıyor. Bırakmak yok. Çalışmaya devam. Bol tekrar. Bol test çözme. Bol motivasyon ile hedefinize ulaşabilirsiniz.

2017 YGS ANALİZİ

2017 YGS sonuçları bugün açıklandı.  LYS'ye 1.5 milyon aday hak kazanırken, 2.2 milyon

adaydan 1.457’sinin sınavı geçersiz sayıldı.

12 Mart 2017 Pazar günü sınavdan çıkan bütün öğrenciler sınavın zor olduğunu söylediler. Sınav sonuçları açıklandığında puanların sayısal değer olarak düşük olduğunu gördük. Bu özellik öğrencileri ve velileri bir panik havasına soktu. Bu noktada puanların düşüklüğüne bakıp moral bozmak yerine iyi analiz etmek gerekiyor.

1. 2014,2015 ve 2016 YGS  sonuçları ile 2017 YGS sonuçlarını karşılaştırdığımızda 2014 YGS sonuçlarına daha yakın bir durum ortaya çıkıyor.
2. Puan değerleri düşük ama o puana denk gelen sıralama değeri yüksektir. Bu durum LYS' nin değerini bir kat daha artırıyor. 
3. 2017 YGS ile 2014 YGS sonuçları benzerliğinden dolayı taban puan oluşumunda da benzer sonuçlar ortaya çıkacaktırç
4. Geçmiş sınav sonuçlarına baktığımızda YGS-1 49 BİN sıralaması olan bir öğrenci LYS sonuçlarına baktığımızda 13 BİN sıralamaya getirdiyse, 2017 LYS' de de bunu başarabilir.
5. Öğrenciler ve veliler puan bazlı değil sıralama bazlı düşünmelidir.
6. LYS' nin katsayı değeri YGS' ye göre çok yüksek olduğu için var olan durumu değiştirme olasılığı yükseliyor.

Öğrenciler bu sonuçlar niye böyle oldu diye moral bozmak yerine pastanın büyük kısmı olan LYS sınavına iyi hazırlanmalıdır.

Sınav Anında Performans Artırma

            Hafta sonu sınav var. Öğrenciler ve aileler stresli. Öğrencilerin zihinlerinde sınav anında ne yapacağım ve sınav sonunda başarılı ya da başarısız olma ile ilgili bir sürü düşünceler var. 

            Bilindiği üzere YGS 160 soruluk bir sınavdır. 160 dakika da bitirilmesi gerekiyor. Sınav anındaki öğrencinin performansı, bu sınavın 160 dakikada bitip bitmeyeceğini etkiliyor. Normalden daha yüksek bir stresli giren öğrenciler bu konuda zorlanabiliyorlar. 

           Sınav Anında Öğrenciler Ne Yaparsa Daha Başarılı Olur?

1. Sınav başlamadan önce ve sınav başladığı andaki olumsuz düşünce ve yorumlar, sınava stresli başlamanıza sebep olabilir. Soruları tahmin etme, Sınav sonucunu düşünme, aileyi düşünme gibi o anda işinizi yaramayan şeyler düşünmeniz başlangıçta stres yapmanıza ve dikkat hataları yapmanıza sebep olabilir.
   
   
   Sınav salonuna girdikten sonra, kendinizi motive edecek içsel konuşmalar yapabilirsiniz. Odaklanmaya çalışabilirsiniz. Sevdiğiniz bir müziği mırıldanabilir ya da aklınıza gelen bütün duaları okuyabilirsiniz. Hatta geçmişte yaşadığınız başarılı bir anınız düşüp motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Pozitif düşünce her zaman size yardımcı olur. Olumsuz düşünceyi seçmek yerine olumlu düşünmeyi seçin.

    2. Sınav süresinden ve motivasyondan çalan en büyük sıkıntı ZOR sorularla çok uğraşmaktır. Ortalama 5 zor soru ile öğrenci 3 er dakika uğraşsa, 15 dakikası gitmiş oluyor. Buna birde süre baskısı, motivasyon düşmesi ve içsel olumsuz konuşmalar eklenince sonraki sorularda hatalar yapılabiliyor. Genelde zor sorularla çok uğraşıp çözemeyen öğrenciler, o sorudan sonraki soruya tam anlamıyla yoğunlaşamadıkları için DİKKAT HATASI yapıyorlar. 

 Uğraştırıcı soruları boş bırakıp sonra yaparsanız yukarıda yazdığımız sorunları yaşamazsınız. Moraliniz bozulmaz, enerjiniz tükenmez.

    3.  Sınava başladıktan sonra bir anda hepsini çözmek yerine, ara dinlenmeler yapmanız enerjinizi kontrol etmenizi sağlayacaktır. Sınav anındaki dikkat hatalarının bir sebebi de motivasyonun ya da enerjinin düşmesidir. Bazı öğrenciler hiç ara vermezler. Yorulurlar. Sınavın ortasında ya da sonunda yanlışları daha çok olur.

Sınav esnasında 20-25 soruda bir kitapçıktan kafayı kaldırmak bile o an ki zihinsel yorgunluğunuza iyi gelebiilir. Sınav anında en etkili dinlenme yöntemi de DİYAFRAM NEFESİ almadır. Sınavda değişik zaman aralıkları ile nefes alışınızı kaliteli hale getirirseniz, beyninize daha oksijen gider. Hem zihinsel olarak rahatlarsınız hem de stresiniz azalır.

    4. Sınav devam ederken arka arkaya yapamadığınız sorular denk gelebilir. O soruların üstesinden gelmeye çalışmak yani takılmak moralinizi bozabilir. Bazen bir testte sıkılabilirsiniz. Bu anlarda devam etmeye çalışmanız o anki performansınızı düşürebilir. 

Yapamadığınız soruların olumsuz büyüsüne kapılmak sizi çok fazla yorabilir. Böyle sorularla karşılaştığınızda, anlık motivasyonunuzu ve enerjinizi yukarıya çıkaracak başka testlerdeki YAPABİLCEĞİNİZ bir kaç sorulara yönelmeniz gerekir. Böylelikle anlık motivasyonunuz artar. ÖZGÜVEN TAZELEMİŞ olursunuz.

    5. Bazen sorularla uğraşırsın uğraşırsın yapamazsın. İçinizden bir ses '' Bu soruyu salla'' diyebilir. Ya doğru çıkarsa deyip soruyu işaretlerseniz, bir de doğru çıkmazsa netleriniz düşebilir. 

Amaç yapabildiğiniz en fazla neti yapmak. Yapamadıklarınızı boş bırakma becerisi en az doğru yaptıklarınız kadar size faydalı olabilir. her boş bıraktığınız soru, atıp da tutturamayacağınızı düşünürsek 0,25 net kazandırır.

Sınav aslında bir kriz yönetimidir. Sınav anında olumsuz anlara girmek motivasyonunuzu düşürebilir. Olumsuz anlardan kurtulan kişiler sınavlarda başarılı olurlar.

 

Sınavlar Son Günlerde Kazanılır

Evet. Sınavlar son günlerde kazanılır. Sınav yaklaştıkça öğrencilerin stresi artar. Olumsuz beklentileri yükselir. Stresi artan öğrenci, sürekli sonuca odaklandığı ve zamanın az kaldığını içsel olarak tekrar etmesi sonu elle tutulur bir şey yapamaz. 

Aslında sürenin az kalması bir anlam ifade etmiyor. Yani sürenin az kalması bana göre öğrenciyi ilgilendirmiyor. AZ KALAN SÜREYİ KULLANMA BİÇİMİ ÖĞRENCİYİ İLGİLENDİRİYOR.

İKİ ÖĞRENCİ DAVRANIŞ BİÇİMİ ÖRNEĞİ

Öğrenci 1;

Bu öğrencimiz kaygılı bir öğrenci olsun. İçsel dünyasında performansını düşüren konuşmalar yapsın. Soruların zor mu kolay mı geleceğine dair tahminlerde bulunsun. Süre az kaldı diye kendine ve etrafına olumsuz motivasyon yüklemesi yapsın. Bu düşüncelerden dolayı ders çalışma performansı düşsün.

Baktığımızda bu öğrenci teknik olarak bir şey yapmadığı için, muhtemelen sınavda düşündüklerinin çoğunu gerçekleştirecek. Yani başarısız olacak. Bu öğrencinin beynine taksimetre gibi sözcük metre taksak, gün boyu sınavla ve başarısı ile ilgili cümlelerin çoğu hatta hepsi olumsuz olur. Doğal olarak da sınavlarda başarı şansı azalır.


Öğrenci 2; 

Bu öğrencimiz de kaygılı öğrenci olsun. Ama kaygısını kontrol edebilen ve kaygısından aldığı gücü çalışmalarına yansıtan bir öğrenci olsun. Her gün bir ya da iki deneme sınavı yapsın. Sonuçlarına üzülmeden, YANLIŞ YAPTIĞI SORULARIN KONULARINI TEKRAR ETSİN. Ertesi gün bir deneme daha yapsın. Yine konu tekrarı yapsın. Yani öğrenme faaliyeti olarak teknik çalışmalar yapsın. Stresle başetme yöntemlerini öğrensin ve uygulasın. Dönemin başında tekrara ve soru çözmeye zamanı yoktu. Şu an konular bitti. Bol bol soru çözsün. Hatta rekor denemeleri yapsın. Bir gün 400 soru çözüyorsa, ertesi günü 450 yapsın. Olumsuz düşünecek kadar vakti olmasın. 

Her işin bir tekniği vardır. Sınavlara hazırlanmanın tekniği de; Çok tekrar, Çok soru ve İnançtır.

Sizce hangi öğrenci başarılı olur. Tercih sizin. İyi çalışmalar.

Sınav Yaklaşırken Velilere Tavsiyeler

               Sınav yaklaşırken anne-babaların görevleri bir kat daha artıyor. Öğrencilerin stresi, sınav yaklaşırken genelde artmaya başlar. Daha sıkılgan ve agresif davranışlar sergileyebilirler. Daha
umutsuz ve motivasyonsuz olabilirler. Anne-babanın, öğrencinin bu durumunu yorumlama biçimi öğrencinin performansını ve motivasyonunu doğrudan etkiler.

              Veliler, sınav yaklaştıkça gerginliğin artacağını ve motivasyonun düşeceğini düşünerek iyi gözlem yapmaları gerekiyor. Öğrenciye yaklaşım tarzlarında dikkatli olmaları gerekiyor.

Velilere Öneriler;

• Beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmeli
• Sağlığına dikkat edilmeli
• Motivasyon artırmak için bazı etkinlikler yapılmalı
• Öğrencinin yanında olduğunu hissettiren yaklaşımlar sergilenmeli
• Gereksiz tartışma ve inatlaşmalardan uzak durmalı
• Sınavdan daha önemli çocuğun kendisi olduğuna vurgu yapılmalı
• Olumlu iletişim yöntemleri kullanılmalı
• Öğrencinin başarısı ve ders çalışması uğruna öğrenci ile ilişki tehlikeye atılmamalı.

Hızlı Soru Çözerken Dikkat Dağınıklğı

Son zamanlarda öğrenci camiasında en çok yaşanan sorunlardan biridir. Hem hızlı soru çözmek isterler, hem de dikkat hatası yaparlar.

Hızlı soru çözme özelliği ile hızlı soru çözmeye çalışma arasında fark vardır. Hızlı soru çözme özelliği olmadan, yani bu konuda yeterli egzersiz ya da çalışma yapmadan, hızlı soru çözmeye çalışan öğrencilerde dikkat hataları çok olur.

Hızlı soru çözerken dikkat dağınıklığı yapmayı hızlı araba kullanmaya benzetirim. Arabayı 80 km hızla kullanma ile 120 km hızla kullanma arasında çevredekileri dikkatli olarak algılama konusunda fark vardır. 120 km ile giderken etraftaki nesneler görme alanımızdan daha hızlı geçer, daha küçük şeylere dikkat etme gücümüz azalır.

Öğrenci hızlı soru çözerken genelde, sınavın hepsini yetiştirme korkusu ile yapar, bir an
önce soruları çözüp sınavı vaktinde bitirmeyi hedefler. Bu psikoloji ile sınava giren öğrencinin dikkat yönelimi sadece soruya değil içsel düşüncelere de kayar. Yani dikkatin kalitesi düşer.

Hızlı soru çözme alışkanlığı kazanana kadar deneme sınavlarında hızlı çözmeye çalışmak öğrencinin netlerinin azalmasına sebep olabilir. Bu sorunu deneme sınavında halletmek yerine ekstra çalışmalarla çözebilirsiniz.

Hızlı Soru Çözme Özelliği Kazanmak İçin;

1- Örneğin; 15 soruluk bir testi 20 dakikada çözüyorsanız, bu süreyi 10 dakikaya düşürüp hızlı çözmeye çalışın. Bir süre sonra okuma hızınızla anlama hızınız aynı seviyeye gelecektir. Bu yöntemde dikkat etmeniz gereken şey ilk başlarda yanlışlarınıza moral bozmayacaksanız.

2- Okuma ve anlama becerinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bunun için de kitap okumak en uygun yöntemdir.
3- Çoğu öğrenci felsefe sorunları çözmekten sıkılır. Felsefe soruları gibi yoğun anlam içeren sorular çözerseniz, anlama yeteneğiniz de artmaya başlar.
4- Sudoku ve yer-nesne bulma bulmacaları hem dikkatiniz hemde anlama yeteneğiniz üzerinde olumlu etkileri olabilir.
5- Soruları çözmeye başlamadan önceki olumsuz ön yargılarınız hızınızı olumsuz etkiler.
6- Bazı sorulardan zaman kaybetmek diğer soruları daha hızlı çözme düşüncesine sebep olabilir. Bunun için önceki yazımTest Çözme Tekniklerinde Turlama Yöntemi' den faydalanabilirsiniz.

Sınav Kaygısını Azaltma Yöntemleri 3: Zihinsel Resimlerle Düşünce Düzenleme

           Beynimizin çalışma prensipleri arasında resimlerle düşünme özelliği vardır. Olayları hatırlarken, bir mekanı tahmin ederken ya da bir cismin rengini hatırlamaya çalışırken, o rengi, o olayı ya da mekanı zihnimizde canlandırırız. Görmeye çalışırız. Sınav kaygısı
yaşayan öğrenciler, sınavlarda başarısız olacaklarını yada o anda stres yapacaklarını sürekli zihinlerinde canlandırdıkları için kaygı seviyeleri yükselir.

  Zihnimiz biz komut vermeden kendine göre bir şeyler üretmez. Bir öğrenci nasıl durup dururken kendini  kaygılandırabiliyorsa, stresini artırabiliyorsa, bunun tersini de yapabilir. Bazı egzersizlerle ve tekniklerle kaygı seviyesini daha sağlıklı bir seviyeye çekebilir.

1. Yöntem:

  Rahat bir yere geçin. Zihninizi yormayan bir müzikle beraber bir önceki, Sınav Kaygısını Azaltma Yöntemleri 2 : Diyafram Nefesini Öğrenme yazımdaki tekniklerle gevşemeye çalışın. Odaklanmanız arttıktan sonra, kendinizi güvende hissettiğiniz veya rahat hissedebileceğiniz, huzur bulacağınız bir yer hayal edin. Rahatlama sağlayıncaya kadar devam edin. İçsel olarak olumlu cümleler kurun. Rahatlamaya ve gevşemeye çalışın.

2. Yöntem: 

  Rahat bir yere geçin. Zihninizi yormayan bir müzikle beraber bir önceki, Sınav Kaygısını Azaltma Yöntemleri 2 : Diyafram Nefesini Öğrenme yazımdaki tekniklerle gevşemeye çalışın. Kaygınızı ve stresinizi bir buz gibi hayal edin.Gözünüzde canlandırın. İçsel gücünüzü ve özgüveninizi bir güneş gibi hayal edin. Güneşinizin buzu erittiğini canlandırın. Bir süre canlandırın. Buz eriyene kadar bu canlandırmayı devam edin. Buz eridikten sonra ve rahatladıktan sonra egzersizi bitirin.
           

Sınav Kaygısını Azaltma Yöntemleri 2 : Diyafram Nefesini Öğrenme

Nefes Egzersizleri - Diyafram Nefesi:

Doğru nefes alma biçimi kaygıyı azaltır ve konsantrasyonu artırır. Sınavda öğrenciye gerekli olan enerjiyi doğru nefes alma sağlıklı bir şekilde verebilir. Sınava gire öğrencilerin hepsi doğru nefes alma yöntemlerini bilmesi gerekir. Doğru nefes alma diyafram nefesidir.

Diyaframdan nefes alma, insanların doğduğunda aldığı, sonradan böyle nefes almayı bıraktığı en doğru nefes alma şeklidir. Bu şekildeki nefes alma, midenin üstündeki diyafram kasının alta doğru esnemesi sonucunda açılan boşluğa ciğerlerinin tamamen kullanıldığı bir nefes alma şeklidir. Bu sırada diyaframla beraber orta ve üst solunum hep birlikte hareket eder. Diyafram karın ve göğüs boşluğunu ayıran kas kütlesidir. Burada birikmiş nefesin ritmik olarak dışarı verilmesi diyafram nefesi olarak tanımlanır.  Diyaframdan nefes alma, burundan alınan nefesin akciğerlerin alt kısmına kadar ulaşmasını sağlar. Akciğerin altını tamamen saran diyafram kası, akciğerlerin nefes almasını ve vermesini sağlar. Bu şekilde nefes alındığında, nefes akciğerlerin altına kadar ulaşır ve kasta meydana gelen baskı sonucunda karın, sırt ve bel kaslarında genişleme olur.Diyafram kası insanın solunum kapasitesinin tam kullanılmasına yardımcı olur. (1)

Diyafram nefesini öğrenmek için bir elinizi göğsünüze bir elinizi karnınıza koyun derin nefes alın. Eğer göğsünüz yukarı kalkıp iniyorsa diyafram nefesi almıyorsunuz demektir. Diyafram nefesini öğrenmek için bir kaç egzersiz yapmanız yeterli. Bu egzersizler üzerine yoğunlaştığınız zaman diyafram nefesi alma konusunda sorun yaşamazsınız.

Doğru diyafram çalışma egzersizleri 

•  Şimdi, her hangi bir kürsünün ucuna kadar gelerek yarım oturun. Bacaklarınızı birbirinden ayırarak açınız.

•  Bacaklarınızın arasına doğru bedeninizle eğilin.

•  Bu şekilde nefes almaya çalışın. Nefes aldığınızda, göğsünüzün genişlemediğini, sadece karın bölgesi, böbreğin üst bölgelerinden genişlediğini göreceksiniz.

• Düzelin ve nefes alın. Bu sefer alt bölgenin genişlemediğini sadece göğüs kafesinin genişlediğini göreceksiniz.

• Tekrar eğilin ve nefes alın. Aldığınız nefesin düzelince de alınması gereken nefes olduğunu unutmayarak, nefes alış verişlerinizi takip edin ve düzeldiğinizde hatırlamak üzere kendinizi ayarlayın.

• Doğrulun ve biraz evvel eğik olmanızın size kazandırdığı orijinal nefes alışı yenileyin. Eğik pozisyonda aldığınız gibi göğsünüzün genişlemediği ve yukarı hareketlenmediği, bunun yanı sıra göbek deliğinizin alt kısmında, böbreklerinizin ve basenlerinizin biraz üst kısmında geçen hayali çemberi genişleterek nefes alın.

• Yine eğilin ve nefes alın. Bu şekildeyken hissettiklerinizin ne kadarını düzelince yapabildiğinizi hatırlayın.

• Düzelin ve eğik olduğunuzda aldığınız nefesin aynısını alıncaya kadar bu tekrarları sürdürün. (2)

Derin Nefes Alma - Bu kez aynı şekilde, nefes alırken karnınızı dışarı doğru itmeye ve verirken de içeri doğru çekmeye devam edin, ancak bu kez daha yavaş… - Lütfen burnunuzdan nefes alın ve ağzınızdan verin- Yavaşça, içinizden 4’e kadar sayarak derin bir nefes alın - Ve bu nefesi 3’e kadar sayarak içinizde tutun - Ve 4’e kadar sayarak verin. - 6- 8 kez bunu tekrar edin… Bu egzersizi günde 2 kez tekrarlayın. Egzersizin ardından yaşadığınız rahatlamayı fark edin. 
Bu şekilde doğru ve derin nefes almak: - Sinir sistemini yatıştırır ve kişiyi sakinleştirir. Bu da performans sırasında adrenalin salgılanmasını en aza indirerek, enerjinin verimli ve etkin kullanımını sağlar. - Böylelikle akciğerlere fazla hava dolar ve oksijen ve karbondioksit değişimi verimli olur.- Odaklanma ve konsantrasyonu artırır. - Zorlu koşullarda dengede kalınmasını sağlar. (3)Diyafram nefesi öğrenilip otomatik hale getirildiğinde ve sınav anında uygulandığında öğrenci sınavda daha rahat olacaktır. Dikkat ve konsantrasyon seviyesi artmaya başlar. Stres baskısı azalmaya başlar.
Kaynaklar; 
1- http://www.diyafram.gen.tr/diyaframdan-nefes-alma.html2- http://www.diyafram.gen.tr/diyafram-calismasi.html3-http://performansgelistirme.blogspot.com.tr/2010/03/rahatlama-icin-nefes-egzersizi.html

Sınav Kaygısını Azaltma Yöntemleri 1

Sınav yaklaştıkça öğrencinin kaygısı artmaya başlar. Zamanın az kaldığı düşüncesi, başarısızlık korkusu gibi içsel olumsuz düşünceler öğrencinin kaygısını artırır. Buna bir de çevreden gelen beklentiler eklenince kaygı seviyesi daha yükse olur. Öğrenci sınavlarda
heyecanlanır. Konsantre olamaz. Bildiği soruları bile yanlış yapmaya başlar. İçsel ve çevresel mesajlar olumsuz ve performans düşürücü olunca öğrenci sorunlar yaşamaya başlar. Sınav başarısı düşer. Bunun sonucunda ise, ''ben başarısız olacağımı biliyordum.'' demeye başlar.
Her sorunun bir çaresi olduğu gibi sınav kaygısının da bir çözüm yolu vardır. Sınav kaygısı ile baş etmek için öncelikle bir uzmandan yardım almak gerekir.

Sınav Kaygısıyla Başetmek İçin Öneriler,

1- Olumsuz içsel konuşmaları tespit edip, yerine olumlu düşünceler koyma. Örneğin; ''Ben başarısız biriyim'' yerine '' İyi çalışınca başarabilirim'' vb. gibi.

2- Sonuç odaklı düşünmek yerine süreç odaklı düşünün. Sonuç odaklı düşünmek kaygıyı artırır. Yani sürekli sınav sonucunu düşünmek olumsuz bir düşünce zinciri oluşturabilir. Bunun yerine çalışmalarınıza ve eksiklerinizi kapatmaya odaklanırsanız daha sağlıklı olur.

3- Stresli ortamlardan özellikle olumsuz arkadaş ortamlarından uzak durmaya çalışın.

4- Sınav sonuçları ile benliğinizi eşdeğer tutmayın. Unutmayın sınav sadece bilgi seviyenizi ölçer. Sınav sonuçlarına göre iyi ya da kötü olmazsınız. Herkese rezil olmazsınız.

5- Kendinizi motive edici düşünceler ve etkinlikler bulun. Rahatlamanıza yardımcı olur.

6- Nefes ve gevşeme egzersizleri yapın, gerginliğinizi artırır.

7- Deneme sınavı sonuçlarına üzülmek yerine hangi konularda yanlış yapıyorsanız, onları düzeltmek tamamlamak için uğraşın.

Sınavlarda Kodlama

      Teste dayalı sınavlarda, sadece çalışmak, sınava hazır olmak veya soruları bilmek yetmiyor. Zamanında ve doğru bir şekilde kodlama sonuçlara doğrudan etki ediyor.
Kodlama yönteminin düzgün olması dikkat ve kaydırma hatalarını en aza indirir. Onun için öğrencilerin doğru kodlama yöntemlerini tercih etmeleri gerekmektedir.


 Genel Olarak 3 Türlü Kodlama Yöntemi Vardır;

1 - Soru çözümü bittikten sonra hemen kodlama (Tavsiye Edilir):

       Bu yöntem en garanti yöntemdir. Bu yöntemi kullanan öğrenci, kodlamayı hemen yaptığı için zaman konusunda sıkıntı yaşamaz. Bir sorudan diğer soruya geçerken zihinsel olarak anlık rahatlama sağlar, çözülen soru ile bağını koparır. Dolu bir kağıt görmek motivasyonunu artırır. Dikkat, konsantrasyon ve kaydırma hatalarını en aza indirir.

2 - Kitapçığın açık yüzündeki soruları kodlamak (Tavsiye Edilir) :

      Bu yöntemde öğrenci kitapçığın açık yüzündeki ortalama 15-20 soruyu çözdükten sonra optik forma işaretleme yapar. Bu yöntem aralıklı olarak dinlenme sağlar. Kitapçığın açık yüzünde geri dönüş olduğu için anında kontrol sağlar. Hem soruları taramada hem de zamanında kodlamada faydası vardır. Öğrenci bir kaç dakika zihinsel olarak dinlendiği için dikkat ve konsantrasyon seviyesinde pek fazla düşüş olmaz.

3 - Sınav Bitince Kodlama Yapma (Tavsiye Edilmez):

     Bu yöntem, kaydırma hatası yapan ve zamanı yetiştiremeyen öğrencilerin yöntemidir. Kodlamayı en sona bırakan öğrenciler kodlama ve kaydırma hatası yaparlar. En çok da kodlamayı bitiremezler. Kodlamayı sona bırakmak kontrolsüz bir durumdur. Öğrencinin sınavı kesin olarak kaç dakikada bitireceği bilinmediği için son anda kodlama kaydırma ve kodlamayı yetiştirememe sorunu ortaya çıkarır. Öğrenciler genelde panikle kodlama yaparlar. Bu durumda sorunlar ortaya çıkarır.

Burada anlattığım yöntemlerden ilk ikisini tavsiye ediyorum. Bu yöntemlerden birini uygulayacak olan öğrenci sınava kadar üzerinde çalışmalar yapıp uzmanlaşması gerekir.

Sınavlara Hazırlıkta İki Türlü Tekrar

Sınava hazırlık sürecinde iki türlü tekrar vardır.

1 - Konu Tekrarı:
             Konu tekrarı teknik olarak hafızaya doldurmakla alakalıdır. Sınavda soruları cevaplama hızımızı ve kalitesini doğrudan etkiler.Öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrenilen bilginin yeterince tekrar edilmesi gerekir.

2 - İçsel Düşünce Tekrarı:
Yeterince tekrar edilmeyen konular unutulmaya başlar. Özellikle sınava hazırlanan öğrencilerin düzenli bir tekrar programı uygulamaları gerekiyor. Düzenli konu tekrarı konuların unutulmasını engeller. Konular hafızaya daha sağlam kaydedilir. Hatırlama oranı da yüksek olacağı öğrencinin sınav başarısı artar.

İçsel düşünce kişinin kendiyle konuşmalarıdır. Sınava hazırlanan öğrencilerde özellikle sınav yaklaşınca olumsuz içsel tekrarlar çoğalır.İçsel düşünce  tekrarı  sınava hazırlanırken motivasyon gücümüzü belirler. İçsel düşünce tekrarı olumlu ve olumsuz olarak iki şekilde gerçekleşir. İçsel konuşmaların olumlu ya da olumsuz olması hedefe olan bağlılığımızı etkiler. Olumlu düşünceler öğrenciye motivasyon yakıtı sağlarken, olumsuz düşünceler öz güven eksikliği ve sınav stresine sebep olur. Öğrencinin düşünce dünyasında biriken düşünce verileri ne kadar çok ise öğrenci o şekilde düşünmeye ve hareket etmeye başlar. He yanlış yaptığı soruda " ben aptalım, başaramayacağım" gibi düşünceler üretip bunları çoğaltırsa olumsuz bir hava oluşur. Belli bir süre Sonra öğrenci başaramayacağına inanır. Strese kapılır ve sınav esnasında heyecanlanır. Olumlu düşünceleri daha çok biriktiren öğrenci ise her yanlış soru da performansını kötüleyeceğine, yanlış yaptığı sorularda ne gibi hatalar yapmış onu bulur ve hatalarını düzeltir.

Bir Haftalık Deneme + Tekrar Programı

Sömestri tatili çalışmak isteyen öğrenciler için bir fırsattır. Malum sınav yaklaşıyor. Hala ne yapması gerektiğini bilmeyen öğrencilerimiz var. Çalışacak ama yöntem Lazım. Şimdi bahsedeceğim program, öğrencilerin birkaç problemini çözecek. Yani bir program ile bir kaç sorunu halleşeceğiz.
Program şöyle;
1. Her gün 1 deneme yapın. Saat: 10:00-12:40 arası.
2. Deneme sınavı bitirince sınavın analizi yapılır. Yanlış yapılan soruların konuları listelenir.
3. Listedeki konular tekrar edilir. Bu ilk önce konu tekrarı sonra soru çözme şeklinde olur.
4. Konu tekrarının 17:00 gibi bittiğini düşünürsek geri kalan zamanda da en çok eksik hissettiğiniz derslere çalışabilirsiniz.
5. Akşam bir ara da Lys konuları ile dirsek temasını ihmal etmemiş olursunuz.

Bu Programın Faydaları Nelerdir?

- Deneme alışkanlığınız artar. Sınav çözme taktiğinizi sabitlersiniz.
- Kısayoldan eksik konularınızı veya unuttuğunuz konuları tespit edip onları tekrar edersiniz.
- Bir programla kafanızda olan bir kaç işi halletmiş olursunuz.
- Bir hafta boyunca en az 20 konu tekrar etmiş olursunuz.

Sınav Anında Dikkat Arttırma Yöntemleri

Öğrenciler deneme sınavlarından ya da gerçek sınavdan çıktıklarında dikkat hatalarından yakınırlar. Bazı bildikleri soruları dikkat hatalarından dolayı yanlış yaparlar. Bu konuda da kendilerine çok kızarlar. '' Bildiğim soruları yanlış yapıyorum.'' diyerek suçluluk duyarlar. Bu sorunları ortadan kaldırmak için bazı yöntemler önereceğim.

1.    Öncelikle sınav çözmek başlı başına bir iştir. Test çözme tekniklere göre soruları çözmek gerekir.
2.  İlk önce  dikkat hataları sınavın hangi anında oluyor bunu tespit etmek gerekiyor. Sınavın başında mı, ortasında mı yoksa sonunda mı. Hatta hangi testin hangi aşamasında oluyor. (Başı, ortası,Sonu)
3. Sınavın başında oluyorsa, sınav başlangıç stresi ile alakalı bir sorun olabilir. Öğrencini sınav başlamadan önce ve başlarken zihnindeki olumsuz düşünceler sınav başlangıç stresi yapar. Dikkat tam sınava odaklanmadığı için haliyle başlangıçta hatalar olabilir.
4. Sınavın ortasında oluyorsa, öğrencinin dikkat ve motivasyon seviyesi sınavın ortalarında düşüyor demektir. Öğrenci sınava çok fazla yoğunlaşmaktan enerjisini tüketmektedir. Öğrencinin bu durumdan kurtulması için, sınavı çözerken ara dinlenmeler yapmalıdır. Kitapçıktan kafasını kaldırma. Su içme. Boyun egzersizleri yapma gibi. Bunları her 15 soruda bir yapabilir. Tabi bu durum kişiden kişiye göre değişir.
5. Sınavın sonunda oluyorsa, öğrenci yüksek motivasyonla sınava başladıysa bir de yapamadığı sorular fazla ise hem olumsuz içsel konuşmaların artması hem de enerjinin düşmesi sınavın sonuna doğru enerjinin düşmesi dikkat hatalarını çoğaltır. Bu durumdan kurtulmak isteyen öğrenci bir önceki yazım Test Çözme Tekniklerinde Turlama Yöntemi ni okuyabilir ve oradaki teknikleri uygulayabilir.
6. Sınav anında küçük molalar dikkatinizi artırır.
7. Sınav anında sevdiğiniz bir müziği mırıldanma ya da örneğin; sevdiğiniz bir meyveyi düşünme o anda pozitif etki yaratır.
8. Kitapçığa adeta gömülmek dikkat hatalarına yol açar. Gözünüzü yormayacak şekilde mesafe koymanız gerekiyor.
9. Soruların sadece belli yerlerini çizin, soruların her tarafını çizerseniz soruyu tam okuyamayabilirsiniz.
10. Sayısal dersler kalem oynatarak çözülür.
11. Soruyu önceden tahmin etme. Bu soru çok kesin çözerim gibi ön düşünceler dikkat dağınıklığına yol açar. Aynı zamanda soruyu zor olarak algılamada dikkat dağınıklığına yol açar. 

Test Çözme Tekniklerinde Turlama Yöntemi

Öğrencilerin sınavlarda başarılı olmaları için bazı teknikleri bilmeleri gerekir. YGS_LYS, TEOG, KPSS ve DGS sınavları çokran seçmeleri ve belli bir zamanda bitirilmesi geren sınavlardır. Bu sınavlarda zaman sınırlaması olduğu için öğrencilerin belli başlı taktiklerle sınavı çözmeleri gerekir. Bir soru ile 3-4 dakika uğraşan öğrenciler olduğunu düşündüğümüzde turlama yöntemi bu sorunlara çare olacaktır.Bu yazıda TURLAMA YÖNTEMİ hakkında bilgiler vereceğiz.

TURLAMA YÖNTEMİ NEDİR?
         Turlama yöntemi, sınavdaki soruların ilk önce yapılabilecek (Bildiğiniz Sorular) olanların yapma, üzerinde uğraşılması gereken ya da zaman kaybına yol açan soruları sonra çözmektir.

Bu Yöntem Sınav Anında Ne Kazandırır?

• Turlama yöntemi ilk önce yapılabilecek-bilinen soruları yapmayı önerdiği için öğrencinin sınav esnasında özgüven ve motivasyonuna katkıda bulunur.
• Öğrenci bütün soruları görmüş olur.
• Vakit kaybettiren uğraştırıcı sorularda boşuna zaman kaybı olmaz.
• Uğraştırıcı sorulara takılan öğrencilerin çoğu sınav anında motivasyon ve stres anlamında sorunlar yaşarlar.
• Çoğu öğrencinin sınavları yetiştiremediğini yani bütün soruları görmediğini düşünürsek TURLAMA YÖNTEMİ en azından bütün soruları görmenizi sağlar.
• Dikkat hatalarını en aza indirir.
• Her taktik gibi turlama yöntemi de sürekli uygulanarak üzerinde uzmanlaşılması gereken yöntemdir.
• Zamandan tasarruf ettirir.

Turlama Yönteminin Uygulanışı; 

         Ben 1999 yılındaki ÖSS sınavı ile üniversiteyi kazandım. Sınav başladığında ilk önce Türkçe testinden başladım. İlk 9 soruyu yapamadım. 1 den 9 a gidene kadar motivasyonum düşmeye başladı. Sonra Türkçe testini bıraktım. Coğrafya testine geçtim. Coğrafyadan ilk önce bildiğim soruları yaptım ve tekrar Tğrkçe testine geri döndüm. O yapamadığım ilk 9 soruyu zorlanmadan yaptım.

        Bu yöntemi ilk önce deneme sınavlarında uygulamak ve üzerinde uzmanlaşmak gerekir.

1.  Sınava başladığınızda hangi testten başlarsanız başlayın ilk önce yapabileceğiniz soruları çözün. 
2. Zorlandığınız sorulara işaret koyun. İşaret koyma sebebi; bazı öğrenciler boş bıraktıkları ya da tekrar bakmak istedikleri soruların yanında herhangi bir işaret koymadıklarında sınavın heyecanı ya da yetiştirme telaşı ile unutabiliyorlar. Onun için belli bir işaret koyma bu konudaki sıkıntıları ortadan kaldırır.
3. Bütün testlerin yapılabilecek sorularını yaptıktan sonra işaret koyduğunuz soruları çözmeye başlayın.
4. İşaret koyduğunuz sorular için de aynı yöntemi uygulayabilirsiniz. 
5. Geri kalan zamanda hala yapamadığınız varsa onların üzerinde istediğiniz kadar uğraşabilirsiniz.

Deneme Sınavı Çözme Taktikleri

Deneme sınavı çözme taktikleri çoğu öğrencinin kafasını

kurcalayan bir konudur. Sınav çözme taktiklerini bilmek ve bu konuda uzmanlaşmak sınav başarısını artırır. Gerek sınavda Türkçe' den mi başlasam Matematikten mi devam etsem. İlk önce fenden başlayıp Türkçe'nin yarısını mı yapsam gibi taktikler öğrencinin kafasını karıştırır. Aslında tek bir yöntem yoktur. Her öğrenciye göre farklı bir yöntem vardır. Öğrenci hangi sıralamada rahat çözüyorsa, verimli oluyorsa o yöntemi yapması lazım.

Gerçek sınava kadar öğrenci deneme sınavı çözme taktiğini belirlemesi gerekiyor. Bunu en az 1 ay önceden kesinleştirirse, sınav zamanı sorun yaşamaz. Bu konuda sorun yaşayan öğrencilerin çoğu sürekli yöntem değiştirenlerdir. 

Bazı Öneriler;

• Tek bir yöntem yoktur. Her öğrencinin yöntemi farklıdır. Siz hangi yöntemden daha fazla verim oluyorsanız, o yöntem üzerinde uzmanlaşmalısınız.
• Denemelerde zaman sorunu yaşayan öğrenciler, deneme sınavı haricinde hız çalışmaları yapmaları gerekir. Örneğin; 20 soruyu 10 dakikada çözmeye çalışma gibi.
• Hız sorunu yaşayan öğrenciler deneme sınavı esansında HIZLI ÇÖZMEYE ÇALIŞIRLARSA dikkat hataları çok olur. 
• Deneme sınavı öğrencinin bilgisinin röntgenini çeker. Deneme sınavından yanlış yapılan konular, sınavdan sonra tekrar edilmelidir. Unutulan konular tekrar edilmezse deneme sınavının bir anlamı kalmaz. Sadece moral bozukluğu olur.
• Deneme sınavları sonucunda her zaman netlerin artıp azalmasına bakılmamalı, yanlışların tekrarı üzerine yoğunlaşılmalı.
• Sınav yaklaştıkça, deneme sınavları sabaha çekilmeli. Gerçek sınavın simülasyonu yapılmalı. 
• Deneme sınavları  çözülürken motivasyonun ne zaman düştüğü ve dikkatin ne zaman dağıldığı konusunda tespitler yapılmalı. Tespit edilen olumsuz etkenler üzerinde düzeltici çalışmalar yapılmalıdır.

Sınava Az Kaldı Ne Yapacağız?

         Herhangi bir sınav yaklaştıkça öğrencilerde zaman baskısı artar. Herkesin kafasında ''zaman kaldı, sınav yaklaşıyor, yetiştiremeyeceğim'' gibi olumsuz kaygıyı artıran düşünceler dolaşır. Bana göre sorun zaman az kalmasında hatta çok olmasında değildir. Sorun öğrencinin zamanı nasıl kullandığıdır. Zamanın az kaldığı düşüncesi sınav performansını olumsuz etkiler. Çoğu öğrenci zamanın az kaldığını düşünmekten ders çalışmıyor. Oysa zaman planlamasını iyi yapsa böyle bir olumsuz düşünceye kapılmayacak. Zamanın kontrol etmenin tek yöntemi plan yapmaktır. Neyi ne zaman ve ne kadar kadar yapacağını bilirsen zaman artmış olur. Zamanın az kaldığı ve yaklaştığı düşüncesi öğrencinin kaygı seviyesini artırır. Sınav başarısı için bir fayda sağlamaz. Fayda sağlan düşünce ve davranışlar ortay koymak lazım.

Sınav Kaygısı - 2 ; Gelecekte Yaşamak Kaygı Ortaya Çıkarır

     Sınav kaygısı  yaşayan öğrenciler hep gelecekte yaşar. Kaygılı öğrenci 3 ay sonraki sınav için kaygılanmaya başlar. Öğrenci, ''Ya başaramazsam, istediğim doğru sayısına ulaşamazsam, sınavdan kötü sonuç alırsam, herkese rezil olacağım.'' gibi daha yaşanmamış ve yaşanma ihtimali olan düşünceler üzerine durmadan yorumlar yapar. Zihni adeta olumsuz düşünce çöplüğü gibidir. Kendini yerden yere vurur. Benliğini teraziye koyar, tartar. Bir türlü ayarı tutturamaz. Kaygı seviyesi yükselir. Sınavlarda başarısız olmaya başlar. Sınav ANINA odaklanamaz. Beyin durur. En iyi bildiği bir konu hakkında bile bir şey bilmiyordur. Aslında öğrenci, her şeyi biliyordur ama KENDİ İSTEĞİ ile kaygısını artırdığından dolayı sınav performansı iyi geçmiyordur.İstemli kaygı üretimi dediğimiz bu durum, öğrencinin henüz yaşanmamış bir durumu şu anda yaşanmış gibi düşünmesi ve varsaymasıdır.

             Zihin, öngörülen geleceği hayal edip, gelecekle ilgili duyguları şu an ve gerçekmiş gibi yaşar ve davranırsa problematiktir. Bu durum neredeyse ''sanal'' duygular olarak düşünebilirler çünkü bunlar sanal gerçekliğe karşı verilen tepkilerdir. Yani problemler, kişiler gelecekle ilgili fantezileriyle şu anı karıştırıp, bu fantazileri şu an yaşanıyormuş gibi tepki vermeye başladıklarında ortaya çıkar. (1)

         Kaynak: 

1- Duygu Odaklı Terapi; Nobel Yayınları

YGS' ye Yaklaştıkça

Sınav yaklaştıkça hazırlık taktiklerini de değiştirmek gerekir.
 Bu dönemde YGS için yapılması gerekenler;

1. Çok Deneme
2. Çok Tekrar
3. Çok Soru Çözme
4. Gerçek Sınav Taktiğini Belirleme
5. Motivasyonu Yüksek Tutma
6. Beslenme ve Uykuya Dikkat Etme

Başarılı İnsanlar Başarısız İnsanlar

Pozitif Düşüncenin Performansa Etkisi

        Pozitif düşüncenin performansa her zaman olumlu etkisi vardır. Pozitif içsel konuşmalar ya da çevreden gelen olumlu mesajlar performansın artışına etki eder. Bazen içimizden gelen sesler bazen de dışarıdan gelen mesajlar özellikle sınava hazırlanan öğrencilerde büyük etkiye sahiptir. Çevrenin mesajlarına daha çok önem veren bir toplum olduğumuz için kendi düşüncelerimizden ziyade çevrenin ne dediği daha çok önem kazanır.

Verimli Ders Çalışma 3 ; Kaliteli Öğrenme

            Her öğrenci bir şekilde ders çalışıyor. Sınava hazırlanıyor. Genel olarak baktığımızda çalıştığının karşılığını alan ya da derslerinde başarılı olan öğrenci sayısı azdır. Öğrenciler verimli çalışma tekniklerini uygulamadıkları zaman böyle sorunlar ortaya çıkabiliyor. Verimli Çalışma 2; Durum Analizi Yapma yazısında da belirttiğimiz gibi çok öğrenci daha ne yapacağını bilmeden, kafası karışık bir şekilde ders çalışmaya başlıyor.

           Okul yazılılarına hazırlanan öğrencilerde karşılaştığımız en büyük sorun, yazılıdan bir gün önce sınava hazırlık yapmadır. Konular birikmiş ve tekrarlar yapılmamış. Öğrencimiz en son gün bütün konuları bir seferde anlamaya çalışıyor ama sonuç hüsran oluyor. Oysa öğrenci her gün işlenen konuyu tekrar etse, arada eski konulara dönüş yapsa yazılıya rahat bir şekilde girecek.

          YGS-LYS gibi uzun soluklu bir sınava hazırlanan öğrenciler de ise durum farklıdır. Bu öğrencilerimiz hem konuları günü gününe tekrar edip üzerine soru çözmeleri gerekiyor hem de geçmişe dönüp tekrar etmeleri gerekiyor. Bunu belli bir düzende yapmadıkları zaman unutmalar başlıyor.

          Bir öğrencinin konuları iyi öğrenmesi için ARALIKLI TEKRAR yöntemini uygulaması gerekiyor. Aralıklı tekrar yöntemi; öğrenilen bir konunun, öğrenildiği gün bir hafta sonra ve bir ay sonra gibi sistmeatik bir şekilde öğrenmeye çalışmadır. Zaman kısa ise bu aralık daha az olabilir. Bir gün sonra, üç gün sonra ve bir hafta sonra gibi.

          Öğrenmenin gerçekleşmesi için sürekli tekrar edilmesi gerekir. Mesela; Bisiklet sürme de bir öğrenme faaliyeti olarak gerçekleşir. Zamanla otomatikleşir. Aynı bunun gibi bir konuyu kısa süreli bellekten uzun süreli aktarmak ve o bilgiyi geri çağırmak için sürekli tekrar etmek gerekiyor. Sürekli tekrar edilen bir konu unutulmuyor. Konu tekrar etme öğrencilerin en büyük sorunlarından biridir. Tekrar sistemini iyi kuturgulayan ve uygulayan öğrenciler derslerinde başarılı olurlar. Hem moralleri bozulmaz hem de sınav yaklaştıkça strese girmezler.

YGS' ye 2 Ay Kala Nasıl Çalışılmalı?

            YGS yaklaştıkça öğrencilerde zaman baskısı artamaya başlar. Zaman baskısı öğrencide stres ve ne yapacağını bilememe gibi sorunlar ortaya çıkarır. motivasyon düşmeye başlar. Hedefe ulaşma inancı azalır. öğrencinin arkadaşları ile bu durumu sürekli konuşması ve sadece konuşması bir şeyler yapmaması daha bir tablo ortaya çıkarır.Öğrencilerin bu olumsuz atmosferden çıkmaları için BU DÖNEME ÖZGÜ taktikler uygulaması gerekiyor.

             Nasıl Çalışılmalı; 

1- Ders denemeleri, alan denemeleri ve deneme sınavlarını yapmalı. 
2- Denemelerden yanlış yapılan konuları tekrar etmeli.
3- Yanlışlara moral bozmamalı.
4- Deneme sınavlarında SINAV TAKTİĞİ kesinleştirilmeli ve sınava kadar bu bu taktikte uzmanlaşmalı.
5- Moral bozucu ve motivasyon düşürücü konuşmalardan ve konuşanlardan kaçmalı.
6- Uyku düzeni ve beslenme konusunda düzensizlik varsa düzeltmeli yoksa düzeni bozmamalı.

          

Verimli Ders Çalışma - 2 ; Durum Analizi Yapma

        Durum Analizi Yapma 

   Verimli çalışma bir önceki yazımızda da belirttiğim gibi farklı tekniklerin bütünüdür. Öğrencilere verimli çalışmadan bahsetmeye başlayınca ilk önce akıllarına program yapma gelir. Bana gelen bir çok öğrenci hep program yapınca başarılarının artacağından bahsetmiştir. Program yapma işi 5-10 dakikalık bir şeydir. Oysa program yapmadan önce öğrencinin kendini analiz etmesi, eksiklerini belirlemesi, hangi derslere ya da konulara ağırlık vereceği konusunda tespitlerde bulunması gerekmektedir. Hedefine göre ne durumda olduğu, motivasyon seviyesi ve motivasyon kaynakları, stres düzeyi, ailenin ve kendinin beklentileri gibi faktörleri değerlendirmesi gerekiyor. Biz buna DURUM ANALİZ YAPMA diyoruz.


           Durum analizi yapma öğrencinin çalışma verimliliğinin başlangıcıdır. Teknik olarak nasıl ilerleyeceğini ve kendini gerileten sebepleri ortaya çıkarır. Bu sebepleri sağlıklı bir şekilde yapılandırılsa verimli ders çalışma dediğimiz iş sağlam bir şekilde başlamış olur. Üniversite sınavı gibi uzun vadeli performans gerektiren sınavlara hazırlanan öğrenciler durum analizini günlük, haftalık ve aylık şeklinde yaparlarsa üniversite yolculuğunda daha güvenli yürürler. Okul başarısı için çalışma yapan öğrenciler ise sınav haftalarına göre kendilerini analiz edebilirler.

                                                     Durum Analizi Yapma Öğrenciye Ne Kazandırır? 

          1-  Öğrencilerin verimli ders çalışma açısından en büyük yaşadıkları sorun NEREDEN BAŞLAYACAĞIMI BİLMİYORUM? sorunudur. Durum analizini iyi yapan öğrenciler öncelikle bu sorundan kurtulmaya başlar.
          2-  Sınava hazırlık sürecinde yol haritası çıkarır.
          3- Öğrenci eksiklerinin nerede olduğunu bilince planlamasını sağlıklı yapar.
          4- Yersiz motivasyon düşmelerini engeller.
          5- Başarısı artmaya başlar. 
          6- Stres azalır özgüven artar.

Sınavlarda Başarılı Olmak İçin 5 Temel Bileşen Vardır.

1. Hedef Koyma

2. Verimli Çalışma

3. Düzenli Tekrar

4. Test Çözme Teknikleri

5. Motivasyon

6. Stres Yönetimi

Sınavda Başarısız Olmak istiyorsan Bunları Yap

   1.Net bir hedefinin olmaması. Genelde puanım gelsin ona göre tercih yaparım düşüncesi.


2. Plansız-programsız dağınık bir şekilde ders çalışmak için üstün yeteneklere sahip olma.


3. Konuları düzenli tekrar etmeme konusunda düzenli bir şekilde devam etme.


4. Bir testin yarını çözerek gerisini boş bırakarak ilerleyeceğine inanma


5. Sürekli bir şekilde en iyi bildiği derslere çalışma ve bundan mutluluk duyma.


6. Ders çalışmayı erteleme hatta ertelediğini de erteleme.


7. Sürekli olumsuz içsel konuşmalar üretme ve bir süre sonra bunlara inanmaya başlama.


8. Sınav kazanma konusunda sürekli fanteziler üretme.


9. Çalışma performansı konusunda öğretmenlerinden değil de kimliğini tespit edemediğimiz BİRİNDEN ya da BİRİLERİNDEN tavsiye alma.


10. 3 soru çözdükten sonra 4. Soru da takılınca soru çözmeyi bırakma.


11. Nasıl olsa yaparım deyip yüksek özgüvene sahip olma.


12. 60 dakikalık ders çalışma zamanının ilk 10 dakikasını neye çalışacağına karar verme, 10 dakikasını hazırlık yapmaya, geri kalan zamanın bir kısmını motivasyon toplamaya ve arta kalan kısmı da ders çalışmaya çalışma konusunda enerji harcama konusunda becerili olma.


13. Ders çalışmaya geçtiğinde bir yerden ses olsa da dikkatim dağılsa deyip sürekli antenleri açık tutma.


14. Deneme sınavlarını nasıl olsa gerçek sınav deyip ciddiye almama.


15. Sınavlarda başarılı olmamak için her türlü olumsuz senaryo üretme konusunda becerili olma.


16. Her dersten bir sürü kitap alıp maymun iştahlılık yapıp toplamda bir kitap bile çözmeme.

Deneme sınavlarında çözeceği soruyu zahmet edip okumama ve sonra benim netlerim niye düşük geliyor diye moral bozma.

Verimli Ders Çalışma - 1

       Öğrencilerin çoğu derslerinde istenilen başarıyı sağlayamadıklarını ve SINAVLARDA başarısız olduklarından yakinırlar. Bir bilene sorduklarında ise VERİMLİ DERS ÇALIŞMASI gerektiği konusunda tavsiye alirlar. Birçok öğrenci de ne kadar tavsiye alırsa  alsın bir türlü o sihirli tavsiye olan VERİMLİ DERS ÇALIŞMA tekniklerini uygulamaya geçiremez.
       Bu yazı dizisinde verimli çalışmanın ne olduğu, nasıl uygulama yapılacağı ve uygulama konusunda ne gibi sorunlar yaşanabileceğini konusunda tavsiyelerde bulunacağız. Öğrenmenin nasıl gerçekleştiği, hafızanın nasıl çalıştığı, unutmanın nasıl olduğu ve konu tekrar etmenin öneminden bahsedeceğiz. Okuduğunu sağlıklı bir şekilde anlamak için kitap okumanın öneminden bahsedeceğiz. Programlı çalışma ve zaman yönetimi konusunda önerilerde bulunacağız. Alt konulardan da anlaşılacağı gibi verimli çalışma bir program yapıp onu uygulamaya koyma gibi basit bir iş değildir. Verimli Ders Çalışma çeşitli tekniklerden oluşan bir bütündür.

SINAV STRESİ -1

Stres  günümüzün önemli sorunlarından biridir. Hayatın her alanında olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilen stres; sınava hazırlanan öğrencilerde de çoğunlukla görülmektedir.  Sınav stresi dediğimiz bu durum müdahale edilmediği durumda olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
Sınav Stresinin Nedenleri:
1.               Sınav Stresi; Öğrencinin sınava iyi yeterince hazırlık yapmaması ve bilgi eksikliğinden kaynaklı kendisine güvenmemesi. Yeterince iyi hazırlanmayan öğrenci sınav esnasında bilgileri kullanamadığı için soruları  yapamaz. Morali bozulur. Dikkati dağılır.Heyacanlanır. Süreyi kullanamaz. Başarısız olur. Başarısızlığını da sınav stresine bağlar.
2.              Sınav sonucuna yüklenen anlam. Örneğin: Öğrencinin ‘’ Sınavda kesin başarısız olacağım. İstediğim üniversiteyi kazanamayacağım. Aileme ve arkadaşlarıma rezil olacağım.’’gibi   düşünceleri  sınav stresini ortaya çıkarmaktadır. Bu gibi olumsuz içsel konuşmalar arttıkça motivasyon düşüklüğü yaşanmakta ve ders çalışma kalitesi düşmektedir. Öğrenci bir türlü ders çalışmaya odaklanamama, hayallere dalma ve kendinden memnuniyetsizlik gibi pişmanlık duygularına kapılmaktadır.
3.              Öğrencinin ailesinin ve çevresinin beklentilerini karşılayama düşüncesi. Bu düşünce öğrencide endişeye sebep olmaktadır. Bu beklentiyi karşılamak için performansının iyi olması gerektiğini düşünür. Performansı düşerse sınavda başarısız olacağını ve değer kaybedeceğini düşünür. Ailesinin ona sunduğu bütün emekler boşa gideceği düşüncesi sınav stresinin artmasına sebep olur.
  Yukarıdaki bahsettiğimiz sebeplerden dolayı sınav esnasında da dikkat hataları, unutma problemleri, zihinsel performansta düşüş ve beynin durmuş gibi hissedilmesi gibi sorunlar yaşanmaktadır. İleri düzeyde ise sınav esnasında terleme, mide krampları, sindirim sorunları ve burun kanaması gibi olumsuz durumlara rastlanmaktadır.
Sınav Stresinin Etkilerini Azaltmak İçin; Öğrenci sınav stresi ile kendisi mücadele edemiyorsa bu konuda bir uzmandan yardım almalıdır. Sınava ilişkin olumsuz düşünce kurgusunun ortaya çıkardığı sınav stresinin olumsuz etkileri, yine düşünceler üzerindeki olumlu düzenlemelerle ortadan kaldırılmaktadır. Özellikle bilişsel tekniklerle olumsuz içsel konuşmalar ve kurgular olumluya dönebilir. Nefes ve gevşeme egzersizi gibi egzersizlerle stresin fizyolojik etkileri azalmaktadır. Doğru ders çalışma yöntemleri öğrenilerek strese bağlı özgüven sorunları ortadan kalkmaktadır.