
Aslında sürenin az kalması bir anlam ifade etmiyor. Yani sürenin az kalması bana göre öğrenciyi ilgilendirmiyor. AZ KALAN SÜREYİ KULLANMA BİÇİMİ ÖĞRENCİYİ İLGİLENDİRİYOR.
İKİ ÖĞRENCİ DAVRANIŞ BİÇİMİ ÖRNEĞİ
Öğrenci 1;
Bu öğrencimiz kaygılı bir öğrenci olsun. İçsel dünyasında performansını düşüren konuşmalar yapsın. Soruların zor mu kolay mı geleceğine dair tahminlerde bulunsun. Süre az kaldı diye kendine ve etrafına olumsuz motivasyon yüklemesi yapsın. Bu düşüncelerden dolayı ders çalışma performansı düşsün.
Baktığımızda bu öğrenci teknik olarak bir şey yapmadığı için, muhtemelen sınavda düşündüklerinin çoğunu gerçekleştirecek. Yani başarısız olacak. Bu öğrencinin beynine taksimetre gibi sözcük metre taksak, gün boyu sınavla ve başarısı ile ilgili cümlelerin çoğu hatta hepsi olumsuz olur. Doğal olarak da sınavlarda başarı şansı azalır.
Öğrenci 2;
Bu öğrencimiz de kaygılı öğrenci olsun. Ama kaygısını kontrol edebilen ve kaygısından aldığı gücü çalışmalarına yansıtan bir öğrenci olsun. Her gün bir ya da iki deneme sınavı yapsın. Sonuçlarına üzülmeden, YANLIŞ YAPTIĞI SORULARIN KONULARINI TEKRAR ETSİN. Ertesi gün bir deneme daha yapsın. Yine konu tekrarı yapsın. Yani öğrenme faaliyeti olarak teknik çalışmalar yapsın. Stresle başetme yöntemlerini öğrensin ve uygulasın. Dönemin başında tekrara ve soru çözmeye zamanı yoktu. Şu an konular bitti. Bol bol soru çözsün. Hatta rekor denemeleri yapsın. Bir gün 400 soru çözüyorsa, ertesi günü 450 yapsın. Olumsuz düşünecek kadar vakti olmasın.
Her işin bir tekniği vardır. Sınavlara hazırlanmanın tekniği de; Çok tekrar, Çok soru ve İnançtır.
Sizce hangi öğrenci başarılı olur. Tercih sizin. İyi çalışmalar.